28 Ocak 2018 Pazar

Afrin’e savaş, ABD’ye “zeytin dalı"

Afrin operasyonuna “Zeytin Dalı” adı verildi. Barışı simgeleyen “Zeytin Dalı” isminin bir savaşın adı olması ironik bir durumdur. Ama aslında bu isimlendirme, Afrin’e açılan savaş için değil, “eski” dost ve müttefiklerle arayı kapatıp yeniden yakınlaşmanın bir aracı olarak  düşünülmüş. Nitekim AKP bu savaşla zeytin dalını ABD’ye uzattı.
Afrin operasyonu başladığında en çok konuşulan şey, Türkiye’nin İdlip’ten uzak durmasına karşılık olarak Rusya’nın bu operasyona “sınırlı” yeşil ışık yaktığı iddiasıdır. Bu iddiayı her ne kadar kesin olarak doğrulama ya da çürütme olanağı yoksa da gelişmelerden ve ortaya atılan yorumlardan yola çıkarak sadece varsayımlarda bulunabiliyoruz. Bu varsayımlar da iki yönlüdür; “olabilir” ve “olmaya dabilir” yönündedir. Olabilirliğine dair çok şeyler yazıldı, ama bu kez Rusya cenahından bir bakışa yer verelim: Rusya Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü ve Uluslararası İlişkiler Rusya Konseyi uzmanı Anton Mardasov, Rusya’nın “İdlip’e karşı Afrin” seçeneğine onay vermiş olabileceğini şu şekilde dile getiriyor: 
OKU

19 Ocak 2018 Cuma

Afrin’e seferden zafer çıkar mı?

AKP’nin Suriye politikasındaki iflasına bir halka daha eklendi. İdlip’te farklı bir kurgusu vardı ve bozuldu. Bunun telaşıyla, hızlıca Afrin’e yönelik askeri operasyon gündeme geldi; top atışları ve düşük yoğunluklu çatışmalarla müdahale fiilen başladı denilebilir. Ama görünenin arkasında saklı kalan birçok faktör, asıl gerçeği anlatandır. Aylardır “Afrin’e bir gece ansızın gelebiliriz” tehditleri devam ederken, operasyon için askeri hazırlık yoktu, bütün hazırlıklar İdlip’e yönelikti. Hatta İdlip’ten devşirilecek cihatçı militanları bir çatı altında toplama hazırlıkları vardı. Bunun için siyasi yapı olarak aşiretler, askeri çatı olarak “Ceyş el-Vatani” adıyla bir “milli ordu” kurma hazırlıkları devam ediyordu. Ama hazırlıklar İdlip’e yönelik iken, Afrin için tam anlamıyla hazırlıksız yakalanma hali vardı.

OKU

15 Ocak 2018 Pazartesi

Yaklaşan İdlip savaşı ve AKP’nin telaşı

Suriye’deki vekalet savaşında İdlip’in son muharebe alanı olacağı Deyrizor’dan sonra Ebu Kemal’in de IŞİD’den kurtarılmasının ardından operasyonun başlayacağı geçtiğimiz Kasım ayından belliydi. Suriye ve müttefikleri açısından İdlip savaşının birinci derece muhatabı Türkiye’dir. Bunun için AKP’nin kendi eliyle yarattığı ve Suriye’deki diğer bölgelerden yapılan tahliyelerle devasa boyutlara varan İdlip’teki “kontrolsüz” cihatçı yığınak için Astana’da Türkiye’ye görev verildi. Daha önceki Astana mutabakatınca çatışmasızlık bölgelerinden biriydi İdlip. Bu kez Türkiye’ye kent merkezinde “gerilimi azaltma” görevi verildi. Suriye, İran ve Rusya’nın 12’şer gözlem noktası kuracakları alan İdlip kırsallarıydı. Türkiye ise İdlip’e “askeri intikal” gerçekleştirdiği Ekim 2017’den bu yana dört gözlem noktası oluşturduğunu duyurdu.

OKU